Brooke Scullion sorularımızı cevapladı
İrlanda’yı Eurovision’da ‘That’s Rich’ adlı şarkısıyla temsil edecek olan Brooke ile bir röportaj gerçekleştirdik. Genç şarkıcı merak ettiğimiz tüm soruları cevapladı.
-Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bebekliğimden beri şarkı söylüyorum diyebilirim. The Voice yarışmasına kadar şarkı söylemek hiç bu kadar ciddi bir iş olmamıştı. Herkesin söylediği tek şey: “Müzisyen olmak dünyadaki en zor iş, kimse sana kimse bir şeyleri denemen için şans vermiyor.” The Voice yarışmasına kadar, birçok hayal kırıklığı yaşamıştım zaten. Bir arkadaşim sayesinde The Voice UK bir sonraki durağım oldu ve maceram o zaman başlamıştı. Babam, müzikal eğitimimde büyük bir yere sahip. Tina Turner’ın albümünü adeta ezbere biliyordum, bunun için ona çok teşekkür ederim!
-Yeteneğiniz nasıl keşfedildi?
Yanlışlıkla diyebilirim. Bir arkadaşım benim yerime The Voice yarışmasına katıldı. Bunu ben düşünmüyordum bile. Ancak hayatımdaki en güzel yanlışlık diyebilirim. Müziği çok seviyorum, ve sahnede olmak, performans göstermek benim için çok doğal bir hal aldı çünkü bu işi yaparken çok zevk alıyorum.
-Ulusal finale katılmaya nasıl karar verdiniz?
Ekibimle birlikte RTE halka açık ulusal finali gördük, ve bir anda her şey gerçekleşti. “That’s Rich”, çok eğlenceli, mükemmel ve enerjik bir katılım oldu.
-Bize biraz « That’s Rich » adlı şarkınızdan bahseder misiniz?
Aslında yazmış olduğum ilk şarkı. Yazarken kalbimi dinledim ve sanki bu iş, ileride yazacağım şarkılar için harika bir ön deneme oldu. Bu şarkı beni mutlu ediyor, herkese yardım etme isteği uyandırıyor ve dans etmemi durduramıyorum. Geleceğim için beni çok cesaretlendiren bir çalışma oldu. 80’lerden esinlendiğim, zaman çizgisinde bir yere koyamadığım bir şarkı. Günümüz ve 80’leri birbirine harmanlamış gibi oldu açıkçası.
-2020 yılında O Ses yarışmasına katıldınız. Bize biraz bu maceranızdan bahsedebilir misiniz?
Gerçekdışı bir tecrübeydi. Düşündüğünüzün aksine, 20 dakika boyunca sahnede kararımı veriyordum. Ya will.i.am ya da Tom Jones ile gitmeyi düşünüyordum. Tüm kararımı Meghan Trainor (alev emojisi) tek başına etkiledi. Konuşma şekli beni çok etkiledi ve onun takımında olmaya karar verdim. Hala arkadaşız ve Eurovision kararını almamda çok büyük desteği var.
-Şarkınızın klibi çok enerjik ve farklı bir atmosfere sahip. Bu süreç nasıl gerçekleşti?
Size ilginç olanı söyleyeyim, hepsi benim evimin garajında çekildi. Bu işi basit ve etkili olacak şekilde halletmek istiyorduk. Neden benim renk paletimi ve aydınlatmamı kullanmayalım dedik. Kendi karakterimi, doğallığımı ve kişiliğimi yansıtmak istedim. Kameraman olarak Jacop Henry ile çalıştık, her şeyi çok güzel yaptı. Kişiliğimi çok iyi anlıyor, kamerayı elime aldığımda ve Middle 8’te bunu çok iyi gösterdi.
-Eurovision’a nasıl hazırlanıyorsunuz?
Ülkemin bayrağını dalgalandıracağım için çok heyecanlıyım. Çok güzel bir atmosfer olacak. Böyle bir ortamda ilk sahne performansım olacak ve kendi şarkımı ilk defa söyleyeceğim! Torino’da Euro Bash için performans gösterebileceğimi öğrendim çünkü ikinci yarı finalin ikinci yarısında sahne alacağım, ki bu şahane!
-Türkiye’de seni destekleyenler için neler söylemek istersin?
Amcam aslında Türkiye’de yaşıyor. Oralarda bir yerlerde bir Scullion görürseniz benden selam söyleyin! Kendisini bizzat ziyaret edip ülkenizi gezmeyi iple çekiyorum. Görüşmek üzere!!!
Photo by: Ruth Medjber