Arşiv Odası | Türkiye ilk kez Eurovision’da | Bölüm 1
« Arşiv odası » isimli köşemize bir değişiklik getirdik. Bundan sonra Eurovision’da, Türkiye elemelerinde yaşanan olayları da sizlerle paylaşacağız.
Türkiye’de çoğu kişinin bilmediği Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye’de ilk defa 1973 yılından itibaren yayınlanmaya başlandı. TRT ilk defa 1975 yılında katılır.
1968 yılında Türkiye’nin resmi olmayan bir katılımıyla Rüçhan Camay Türkiye’yi Eurovision’da temsil ettiğini şu sözlerle açıklamıştır. “Avrupalıların yıllardır katıldıkları Eurovision Yarışmasının varlığı bile bilinmiyor ülkemizde. İlk kez Türkiye adına ben katılıyorum o yarışmaya. Aynı yıl yabancı şarkılara paydos deyip, “Gölgen Yeter Bana “ adli ilk plağımı, daha doğrusu ilk Türkçe sözlü plağımı yapıyorum .Televizyon denilen olaya bizde o zamanlar herkes “sihirli kutu” diye bakıyor.Daha doğrusu bakamıyor, sadece söz ediyor.Ben önce CBS ‘in Amerika , daha sonra da Avrupa televizyonundan sonra ekrana çıkıyorum. Eurovisiondan sonra ülkemin adını bu kezde televizyon yoluyla duyuruyorum. »
İLK KATILIM
Türkiye Bülent Özveren’in önerisiyle Eurovision Şarkı Yarışmasına katılmaya başladı.
Eurovision Türkiye Seçmelerinden önce Örsan Öymen’in sunduğu ‘Söz Meclisten İçeri » adli programda sürpriz konuk olan Fikret Kızılok canlı bağlantıda Bülent Ecevet’in « Bach Sonatı » isimli şiirinden bestelediği şarkıyı muayehanesinden yorumladı ve ardından Eurovision’a katılmak için Ecevit’in olurunu almıştı ama şarkı ne plak oldu ne de Eurovision’a katıldı.
1975 Eurovision Türk Hafif Müziği şarkı yarışması
Türkiye 1975 yılında Eurovision Şarkı Yarışması’na katılma kararı aldığında herkes bu olaya kilitlenmişti. Türkiye temsilcisini belirlemek için “1975 Eurovision Türk Hafif Müziği şarkı yarışması » isimli yarışmayı düzenlemeye karar verir. Bu yarışma TRT’ye 1 Milyon 500 Lira’ya mal olacaktı. Yarışma sonunda derece alacaklara maliyeti 14.000 lira olan Altın ve Gümüş plaketler dağıtalacaktı.
105 ESER
Aylarca konuşulan bu ilk yarışmaya 105 eserin başvuru yaptığı açıklanır.
Nilüfer’in TRT’ye çektiği telgrafı:
« Tamamen haklı olduğumuz bir dava var çıkarılan söylentilerin yarışmaya ve TRT’ye gölge düşürmesi ve Türk sanatçılarının gelecekte benzer itiraflara uğramalarını önlemek amacıyla 1975 Eurovision Şarkı Yarışmasından çekildiğimi arzeder, gerekli hukuki işlemlerle şarkımızın ve müzik sanatçılarımızın haklarını sonuna kadar savunacağımı saygılarımla bildiririm. »
Günlük bir gazete Nilüfer’in bağlı bulduğunu plak şirketinin, sanatçısının kazanması için 250.000 liralık bir yatırım yaptığını yazarken bir başkası da Anne Marie David’in menajeri Pascal de Lestang’ın « Boşver »in bestecisi olduğu haberini veriyordu. Bu son haber bardağı taşıran son damla olmuştu.
Grunberg şirketinden Dani Grunberg açıklama yapmıştı. « Çıkan söylentilerin gerçeklere uymadığı belgelerle anlatmak için konuşuyorum. Mantık kurallarına aykırı olduğundan 250.000 lira konusu üzerinde durmak istemiyorum. » Şirket daha sonra belgelerle ispatlamıştı.
Nilüfer’e gerçekten iftira atılarak engellenmek mi istendi? Bu konu yıllardır tartışılıyor.
Finale kalan 17 eser arasında yer alan Selçuk Başar bestesi Umut’u seslendiren Şenay, orkestra konusunda getirilen kısıtlamaları ileri sürerek kısa bir süre sonra yarışmadan çekilir.
Nejat Yavaşoğulları’nın Nejat-Reha ikilisi olarak seslendirdiği kendi bestesi Caniko’nun da başkasına ait bir beste olduğu ileri sürülmektedir. Ancak bu iddia ispatlanamaz ve Caniko müzikseverlerin gözünde aklanarak yarı finalde yarışmayı hak eder.
6 Şubat 1975’te 15 olan şarkı sayısı 8’e indirildi. Burada elenen şarkılar Cahit Oben’in « Özlenen Sevgi »si, Esin Afşar’ın « Canı Sıkılan Adam »ı, Zerrin Yaşar’ın « Çiçekler »i, Nejat ve Reha’nın « Caniko »su, İskender Doğan’ın « Günahsızlar »ı, Gökhan Abur’un « Bir Gün Karşılaşırsak », Uğur Akdora’nın « Anılar »ıydı.
1975 Eurovision Türk Hafif Müziği şarkı yarışması’nda yer alan sekiz eser (dereceye göre listelenmiştir)
Yeşim – Böyle Mi Başlar
Ali Rıza Binboğa – Yarınlar Bizim
Füsun Önal – Minik Kuş
Serter Bağcan – Mümkün Değil
Atilla Atasoy – Dilenci
Yeliz – Hayalimdeki Adam
Cici Kızlar – Delisin
Semiha Yankı – Seninle Bir Dakika
TRT finale kalan besteleri açıkladığında müzik dünyamıza yepyeni isimler merhaba demişti. Türkiye yarışmayı o kadar ciddiye alıyordu ki herkes bu olayı konuşuyor, Avrupa’ya kimin gideceğine dair kendi arasında bahislere giriyordu. Eserler tum gun dinletiliyordu.
YARIŞMA GÜNÜ
Türkiye’nin aylarca konuşup beklediği gün gelmişti! « 1975 Eurovision Türk Hafif Müziği Şarkı Yarışması » Ankara’da bulunan Arı Stüdyolarında Bülent Özveren’in sunumuyla gerçekleşmişti. Ancak öylesine bir puanlama sistemi yapmıştık ki her şey birbirine girmişti; halk oylaması ve TRT’nin oluşturduğu resmi jüri adı altında iki otorite sonuçları değerlendirecekti. Sonunda en yüksek puanı alan şarkı İsveç’in başkenti Stockholm’e Türkiye’yi temsilen gidecekti. Halk oylaması herkese açıktı, isteyen istediği kadar şarkı için oy verebiliyordu, posta idaresi büyük bir özveri ile kartpostalları TRT’ye yetiştirmeye çalışıyor, oy sayımı da günler alıyordu. Şarkılar dinlenirken yapılan yorumlar da çok ilginçti.
Haftalar sonra yarışmada halkın oyu bir tarafa itilerek TRT’nin istediği seçtiği iddia ediliyordu Çankırı Bağımsız Milletvekilli Mehmet Ali Arsan Başbakan’a soru önergesi vermişti.
1975 Eurovision Şarkı Yarışması müzik kalitesi en yüksek yarışmamız olarak tarihte yerini aldı. İlk olması sebebiyle halkın çok özel ilgisi oldu. Yarışmada ikincilerden biri olan Yeliz ve şarkısı çok büyük sükse yaptı. İkinci olan Attila Atasoy « Dilenci » adlı şarkısıyla şöhrete merhaba deyip basamakları hızla çıkmıştı.
Cici Kızlar Eurovision elemelerinden sonra « Delisin » şarkısıyla büyük bir sükse yakaladı fakat grubun ömrü uzun sürmedi ve 1977 yılnda dağıldı. 2012 yılında Michael Kuyucu’nun programına konuk olan Bilgen Bengü Şanar Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu ile beraber Eurovision şarkı yarışması 1975 ulusal finallerine çok ciddi bir şekilde çalıştıklarını ve sadece bir ay boyunca koreografi çalıştıklarını söylemişti.
« Hüngür Hüngür ağladık »
Bilgen Bengü Eurovision sonrası ağladıklarını açıklamıştı. « O zaman çocuktuk anlayamadık tabii ki, kura çektik ve kaybettik, sonra kulise gidip hüngür hüngür ağladık. Haksızlık oldu diyebilirim. Eğer “Seninle Bir Dakika” yerine “Delisin” yarışsaydı daha yüksek puan alırdı.Delisin daha ritmik daha kolay anlaşılan bir şarkı, ayrıca başarılı bir koreografisi de vardı..Belki bir kaç fazla puan daha alır .. sonuncu olmayabilirdik.” derken Türkiye’yi Eurovision’da Cici Kızlar temsil etseydi , “Delisin” adli şarkıyı İngilizce seslendirmeyi planladıklarını da ekledi ve “Delisin gitseydi birinci olur muydu bilmem ama belki sonuncu olmazdık” dedi.
Cici Kızlar’dan Bilgen Bengü yıllar sonra yeniden Eurovision elemelerinden bahsetmişti.
Yıllar sonra Eurovision belgeseli için NTV’ye konuşan Bülent Özveren ve Ali Rıza Binboğa 1975 Eurovision elemeleri ile ilgili açıklama yapıyor.
Bülent Özveren: Şeyi düşünemedim halktan gelen oylarla jüriden gelen oylardan iki tane birincinin çıkabileceğini nedense düşünememişim. Bir bitti oylar geldi herşey çıktı ortaya Cici Kızlar birinci oluyor Semiha Yankı da birinci oluyor. Hemen çıktım Arı Stüdyolarında genel Müdür’e vaziyet böyle böyle ben bunu akıl edemedim zamanında ama suan aklıma gelen anca kura çekebiliriz. « Yap Bülent » dedi. İndilm aşağıya iki tane kağıt parçasını bir tanesine çarpı koydum biri dolu biri boş önce Cici kızlar çekti boşu kalanda zaten Semiha Yankı’nındı.
Ali Rıza Binboğa: Halk 2,5 lira para verirdi o zaman, iki ekmek alınıyordu 2,5 lirayla o verdikleri oylar gidiyordu şarkının adına halkın puanı olarak geçiyordu sonra jürinin verdiği oylar bir araya geliyordu ikisinin ortalaması yarışmacı’nın asıl puanı oluyordu. Şimdi iyi ayarlanamadığı için ve Türkiye’de de ilk kez olduğu için halk’a yüzde bir ağırlık verilemediğinden öyle bir durum oldu ki iki tane birinci, iki tane ikinci, iki tane üçüncü ve iki tane dördüncü oldu.
Milliyet gazetesinde Cumhuriyetimizin 25. yıl özel baskısında 1975 yılındaki Eurovision elemelerine yer almıştı. İlk Eurovisionumuz ve ilk yarışmamız olduğu için büyük bir önem taşıyordu.