Samira Efendi sorularımızı cevapladı
Mayıs ayında gerçekleşecek olan Eurovision Şarkı Yarışması’nda Azerbaycan’ı « Mata Hari » adlı şarkısıyla temsil edecek olan Samira Efendi ile bir röportaj gerçekleştirdik. Başarılı şarkıcı merak edilen tüm soruları cevapladı.
-“Yeni Ulduz”, « O Ses Azerbaycan » ve “Silk Way Star” gibi birçok yarışmalara katıldınız. Bunlar sizin için nasıl bir deneyim oldu?
Tabii ki, bence, azimli ve hevesli olan her sanatçı en az bir kez müzik yarışmalarında kendini denemeli, çünkü bu tarz platformlar insana yeteneklerini değerlendirme, diğerlerinin seviyesini görüp duyma ve repertuar kapsamını genişletme fırsatı veriyor. Ayrıca sanatçı geniş bir izleyici kitlesinden korkmayı bırakıp eleştirme ve yaratıcılık kabiliyetlerini, en çok da kendi kişiliğini geliştirir.
Bu süreçler çok fazla çalışma gerektiriyor, ancak sanatla iç içe olmak harika bir süreç. Katıldığım yarışmalar, özellikle yüksek derecede yetenek ve çaba gerektirdiği gibi rekabetçi bir ortam barındırıyorlar. Vaktiniz kısıtlı oluyor, her şey son ana kalıyor. Aslında tüm bunlar, Eurovision için güzel bir hazırlık oldu. Ancak şovumuzu sergilememiz için sadece bir şansımız var.
-2018 yılında Formula 1’de sahne aldınız ve Azerbaycan Ulusal Marşı’nı söylediniz. Teklif nasıl geldi ve sahnede neler hissettiniz?
Organizasyon komitesinden bir teklif aldım. Elbette bu inanılmaz bir gurur çünkü kendimi böylesine büyük bir uluslararası seyirci önünde, böylesine büyük ölçekli ve görkemli bir spor etkinliğinde milli marşı söyleyebilecek kadar şanslı hissettim.
-Beş defa Eurovision elemelerine katıldınız. Nihayet artık Eurovision’dasınız neler hissediyorsunuz?
Evet, Eurovision’a girmek için 5 yıl uğraştım. Ve nihayet altıncı yılda bu şansı yakaladım. Ancak mutluluğum uzun sürmedi. Bildiğiniz gibi koronavirüs salgını nedeniyle etkinlik iptal edildi. Ancak birkaç gün sonra 2021’de ülkemi tekrar temsil edeceğim konusunda bilgilendirildim. Ve şimdi 2 yıldır ülkeme karşı büyük bir sorumluluğum olduğu için gururlu ve heyecanlıyım.
-Bize biraz « Mata Hari » adlı şarkınızdan bahseder misiniz?
« Mata Hari » şarkısı, tarihteki güçlü ve bağımsız bir kadının hikayesinden ilham alıyor. Bugüne kadar tarihte iz bırakan kadınları okumaktan ilham aldım. Belki de zamanında anlaşılmamışlardı, ama şimdi modern dünyada tarihin en güçlü kadınları olarak anılıyorlar. Bu enerjiden ilham alarak, kendilerine, güçlerine inanmayan, bazen adım atmaktan korkan ve “Hayır, yapamam!” diyenlere ilham vermek istiyorum. Ve şarkı için ilham aldığım kişiler, risk almaktan ve hata yapmaktan korkmayan insanlardı, onlardan sadece bir şeyler öğrenebiliriz.
Geçen seneki şarkınız Cleopatrada da tarihe damgasını vurmuş bir kadın figürü kullandınız. Bu seneki şarkınız da yine önemli bir kadın üzerinden devam ediyor. Tarihteki güçlü kadınlar üzerinden gitmeniz bir mesaj vermek için mi yoksa kendinizi onlara benzettiğiniz ya da yakın hissettiğiniz için mi?
Her iki şarkı da bana ilham veren güçlü kadınların hikayelerini anlatıyor. Çoğu zaman hayatımızda zorluklarla, damgalanmalarla karşı karşıyayız ve bazen pes etme zamanımızın geldiğini hissediyoruz. Ama tarihe bakarsanız, hakkında şarkı söylediğim kadınlara, kaderin bu tür değişimleriyle karşı karşıya kaldıklarını ve kırılmadıklarını görürsünüz. Anlaşılmadıkları zamanlarda bile risk aldıklarını ve tarihe damgasını vurduklarını zaman bizzat gösterdi.
Ek olarak söylemek istiyorum ki, yeteri kadar ilham kaynağınız, kendinize inancınız olmadığında bile, tarihteki güçlü kadınların size güç vermesine izin verin, verin ki karşınıza çıkabilecek tüm zorluklara göğüs gerebilin.
-« Cleopatra » şarkısı, yeni şarkınız « Mata Hari »yi hazırlarken ne gibi etkilerde bulundu?
Mata Hari’nin şarkısının yaratılmasında etkili olan Cleopatra değildi, aslında beni etkileyen bendim (gülüyor). Size şarkının arkasındaki tüm hikayeyi anlatayım ve her şeyi anlayacaksınız.
Başlangıçta benzer temada bir şarkı yapma planımız yoktu. Ancak Azerbaycan icrası için şarkıların kabul edildiğinin duyurulmasının ardından dünyanın farklı yerlerinden bestecilerden 200’e yakın beste aldık, oradan ses yeteneklerime, imajıma ve ruh halime en uygun parçaları seçtik, kaydettik ve onları 50 uzmandan oluşan bir odak grubuna gönderdik. Dürüst olmak gerekirse, bu şarkının kendisini yüreğimde hissettiğim için « Mata Hari » nin en çok oyu alması için dua ettim. Eh, dualarım cevaplandı, bu şarkı uzmanlar tarafından en çok beğenilen şarkı oldu.
Benim özel arzum, büyük Eurovision sahnesinde ilk kez izleyicinin Azerbaycan dilinin ve milli enstrümanlarının ne kadar harika olduğunu duymasıydı. Özellikle ulusal dildeki şarkılarda iyi olduğum Azerbaycan’da kimse için bir sır değil, çünkü onları özel bir şekilde hissediyorum, söylediklerimi ruhumun her notasıyla hissediyorum, dolayısıyla şarkılardaki Azerice unsurları da dahil ederek şarkıyı, ve ruhumu, izleyicinin de hissetmesini istiyorum.
-Geçen sene şarkının yakaladığı ivme ve beğeni düşünüldüğünde bu sene tekrar yeni bir şarkıyla katılmanız ekstra baskı hissetmenize sebep oldu mu?
Hazırlık sırasında çok endişeliydim, çünkü seyircinin tepkisinin ne olacağını, bunu nasıl algılayacaklarını ve hatta « Cleopatra » dan sonra gelecek tepkileri bilmiyordum. Ama neyse ki herkes « Mata Hari » şarkısını beğendi ve bence bu şarkı daha çok beğenildi.
-Geçtiğimiz günlerde yedek performansınızın kaydını gerçekleştirdiniz. Çekimler nasıl geçti?
Evet, ITV stüdyosunda Canlı Bantta video kaydettik. Her ayrıntıyı düşünerek, her şeyin kaliteli, güzel, eğlenceli ve ilginç olması için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Ama umarım (İnşallah) Rotterdam’a uçarız ve hazırladığımız harika performansla herkesi mutlu ederiz.
-Daha önce Türkiye’ye geldiğinizi biliyoruz. Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz, ve Eurovision’da sevdiğiniz bir şarkımız var mı?
Türkiye’yi çok seviyorum ve sık sık oraya iş ya da kafamı dinlenmek için gidiyorum. Türkiye’nin Eurovision’a katılımı sırasında, Türk temsilcileri her zaman destekledim çünkü gerçekten çok iyilerdi. Bir de tabii favorilerim var: Sertab Erener, Hadise ve Kenan Doğulu.
-Türkiye’de sizi destekleyen büyük bir kitle var. Son olarak takipçilerimize bir mesajınız var mı?
Bu röportaj için sana ve tüm Türk hayranlarıma çok teşekkürler. Sizlerden her gün binlerce yorum, mektup ve sıcak dilekleri alıyorum. Sevginizi ve desteğinizi hissediyorum. Sizlere sahip olduğum için çok minnettarım. Müziğimi dinlediğiniz için teşekkür ederim. Sizlere tüm sevgilerimi yolluyorum, Efendi’niz.
Photo by: ITV